Sosyal medyanın Facebook ile birlikte dinamolarından biri olan Twitter dünya genelinde hızla yayılırken, sanattan spora, müzikten politikaya her alandaki insanlar tarafından aktif olarak kullanılıyor. Twitter'i aktif olarak kullanan isimlerden biri de Türkiye'nin Washington, DC Büyükelçisi olarak görev yapan Namık Tan. Toplam 15,475 takipçisi var. Gittiği toplantıları, buluştuğu heyetleri, resimleriyle Twitter hesabından kendisi paylaşıyor. Tan, Twitter hesabı ile bir takım ilklere de imza attı. Libya’da tutuklanan New York Times muhabirlerinin Türkiye’nin girişimleriyle serbest bırakıldığı ilk kez Twitter hesabından duyurdu. Büyükelçi Namık Tan, Turk Avenue yazarı Ali Günertem ile sosyal medya deneyimini paylaştı:
Sosyal Medya'nin gücünü ilk gören bürokratlardan birisiniz, Washington'a ilk geldiğinizde duyurusu yapılan ve 22 takipçisi bulunan Twitter hesabınız şu anda 15 binin üzerinde. Bunu nasıl bir güç olarak görüyorsunuz ve ne yönde kullanmaya gayret ediyorsunuz?
Aslında geniş bir pencereden baktığınızda Twitter sadece yeni bir iletişim kanalı. Bizim asıl amacımız Türkiye’nin ve ABD’nde yaşayan Türk toplumunun değerlerini ve çıkarlarını korumak, ve gerek kendi vatandaşlarımız gerek diğer toplumlarla iki yönlü bir iletişim süreci oluşturmak. Biz her zaman bu gruplarla ilişkileri yakın tutmaya gayret ediyoruz ve Twitter bu anlamda popüler ve mesajların son derece hızlı iletildiği bir platformda sesimizi etkili bir şekilde geniş kitlelere duyurma imkanı veriyor. Bunun yanısıra, bizler de takipçilerimizin talep, soru ve endişelerinin takibini yapıyor ve daha hızlı çözümler üretebiliyoruz.
Ayrıca, ülkemizi ilgilendiren önemli gelişmeleri Twitter üzerinden süratli bir şekilde bu platformda bulunan geniş kitlelere aktarabildiğimizi görüyoruz. Örnek olarak, Libya’da tutuklanan New York Times muhabirlerinin Türkiye’nin girişimleriyle serbest bırakıldığı ilk kez Twitter hesabımız üzerinden duyuruldu. Gündemi belirleyen bu gelişmeyle birlikte, Twitter hesabımızı güvenilir bir kaynak olarak gösteren takipçilerimiz ve uluslararası medya bu haberi tekrar yayınlanarak (retweet) yaklaşık 5,200,000 kişiye konuya ilişkin duyurumuzu aktarmamızda etkili oldu.
Bunun yanısıra, kamuoyunun kendisini temsil eden bürokratları yakından tanıması da çok önemli, dolayısıyla bende kendi sosyal hayatım, özlemlerim ve hatta bazen endişelerimi samimiyetle Twitter üzerinden paylaşıyorum.
Türkiye Büyükelçiliği Washington adlı bir Facebook sayfası var. Buradan öğrencilere ulaşılıyor ve yapılan etkinliklerin anonsları yapılıyor. Nasil bir ilgi var, iletişimi ve katılımı nasıl buluyorsunuz?
Büyükelçiliğimizin “Embassy of Turkey, Washington DC” Facebook sayfası ağırlıklı olarak etkinliklerimiz, duyurularımız ve Türk Amerikan toplumundan haberlere yer verdiğimiz, Twitterdan daha farklı bir izleyici kitlesine yönelik sürdüğümüz başka bir iletişim kanalımız. Şu ana kadar olan katılım ve ilgiden son derece memnunuz, özellikle Büyükelçiliğimizin düzenlediği “Ertegün Caz Serisi” ve bu etkinliklerden önce Facebook sayfamız üzerinden yapılan bedava bilet çekilişi yoğun ilgi görüyor. Bunun haricinde, ABD’nde bulunan öğrenci, akademisyen ve derneklerimiz ile devamlı iletişimde olabilmek için sürekli duyurularımızı tekrarlıyor, ve bu şekilde veritabanımızı genişletiyoruz. Ayrıca, ABD basınında Türkiye hakkında yayınlanan güncel haber ve makaleleri de üyelerimize ulaştırıyor ve bu kişilerinde kendi arkadaş listeleri ile gelişmeleri paylaşmalarını sağlıyoruz.
Facebook Amerika’daki vatandaşlarımıza günlük hayatlarında Türkiye’yle ilgili olarak kullanabilecekleri güncel bilgiler ve akademik kuruluşlar ile think tanklar başta olmak üzere, siyasi konularda tezlerimizi, yaklaşımımızı aktarmakta kullanılabilecek bilgi notlarını ulaştırma imkanı da tanıyor. Ancak, doğrusunu söylemek gerekirse, Facebook’ta daha geniş kitlelere hitap edebilmeliyiz. Bunun yollarını araştırıyoruz.
Sosyal medyanın ülkelerin kaderini değiştiren isyanlarda, gösterilerde, seçimlerde çok büyük etkisinin olduğu gördük. Yakın gelecekte sosyal medya araçlarının resmi bir iletişim aracı olarak kullanılması konusunda, devlet yönetimi bazında bir düzenlemeye tabii tutulmasi mümkün müdür?
Twitter fikir alışverişinin anında gerçekleşmesine olanak vermenin yanısıra, bilginin sınırlar ötesine hızlıca geçmesinde benzeri görülmemiş bir platform niteliği taşıyor. Bizlerde bu yeni iletişim teknolojileri üzerinden Türkiye’nin daha etkili tanıtılmasına yönelik çalışıyor ve bu konuda her türlü yeni sosyal medya oluşumunda yer almak için araştırmalarımıza devam ediyoruz.
Twitter üzerinden, ABD-Türkiye ilişkileriyle ilgili gelişmelere yönelik değerlendirmelerimi paylaştığımda gerek Türk toplumu, gerek Amerikan toplumu gerekse konuyu takip eden üçüncü ülke vatandaşlarına verdiğim mesajla olayların bizzat tarafımızdan anında aktarılması ve bakış açımızın net olarak anlaşılması devletimizin mesajlarını daha güçlü hale getiriyor. Sosyal medya diplomasisinin gücü ve etkisi biraz daha anlaşıldığında ve iyi yönetildiği sürece toplumlarla iletişimi güçlendirmek adına resmi bir iletişim aracı olarak kullanılması mümkün olabilir.
Twitter veya Facebook'la henüz tanışmamış diplomat dostlarınıza ne tavsiyede bulunmak istersiniz? Günlük yaşantınızda size bir büyükelçi olarak sağladığı kolaylıkları nasıl sıralarsınız?
Bu yalnızca diplomatlar için bir araç değil. Her yeni çıkan teknoloji, firsatları beraberinde getirmesinin yanısıra, kimi zaman sorunlara da neden olabiliyor, dolayısıyla sosyal medyaya yönelik bazı çekinceleri anlayabiliyorum. Ancak, bu teknolojilerle tanışıldıkça ve toplumlar üzerindeki etkisi görüldükçe inaniyorum ki iletişimin bu yeni dijital yönü giderek yaygınlaşan bir şekilde halkımız ve devletimiz arasındaki etkileşimi artırmak adına kullanılacaktır.
Öte yandan, Twitter bana hem profesyonel hem günlük hayatımda topluma dayanışma, birlik ve beraberlik mesajlarını aktarabilme olanağı sunuyor. Ben de toplumdan gelen tüm mesajları dinliyor, ve bu iletişimin sürekliliği için her türlü çabayı gösteriyorum.
Ali Günertem'i Twitter'dan takip etmek için
