13. New York Türk Filmleri Festivali 16-25 Mayıs 2014 tarihleri arasında 333 West 23rd Street (8th ile 9th Avenue arasında) adresinde bulunan SVA Sinemasında gerçekleştiriliyor. Amerikan Türk Cemiyeti (The American Turkish Society - ATS) sanat ve kültür kolu Moon and Stars Project (MASP), 13. New York Türk Filmleri Festivali programı bu yıl yine büyük ilgi görmeye devam ediyor. Ana sponsorluğunu Chobani Yoğurt şirketinin üstlendiği festival, 16-25 Mayıs tarihleri arasında School of Visual Arts sinemasında izleyicilerle buluşuyor. Bu yıl festivalin teması, 2012 yılında MASP ve The Film Society of Lincoln Center tarafından ortaklaşa sunulan ve 1958den günümüze Türkiye sinemasından yirmi dokuz filmi perdeye taşıyan “Aradaki Mekan: Bir Türkiye Sineması Panoraması” adlı retrospektif programın başarısı üzerine kuruldu.
{gallery}New_York_Film_Festival{/gallery}
Sinemanın kültürler arasında bir köprü kurma gücüne inanan Amerikan Türk Cemiyeti, festivaldeki filmlerle ile her yıl sayısı artan bir izleyici kitlesine ulaşıyor. Bu yıl festivalde, ilham verici iki belgeselin de aralarında bulunduğu dokuz uzun metraj filmin yanı sıra iki adet kısa film seçkisi de yer alıyor. Bu yıl ilk kez kısa filmlerden biri ödüllendirilecek. Festivaldeki filmler, İstanbulun kentsel dönüşümden olumsuz şekilde etkilenen yoksul mahalleler, sınırları aşan tutkulu aşklar ve göçmen çocukların kimlik sorunları gibi farklı konuları ele alıyor.
Festivalin açılışı, 16 Mayıs Cuma gecesi, Yılmaz Erdoğan yönetmenliğindeki etkileyici görüntüleriyle beğeni kazanan ve 2013 yılı Oscar adayı Türk filmi seçilen Kelebeğin Rüyası (2013) New York prömiyeri ile gerçekleşti. Gösterimin ardından, filmin başrol oyuncularından Mert Fırat ile bir söyleşi yapıldı. İlk gününü gişe gelirleri Soma maden kazasında ölenlerin yakınlarına bağışlanırken, ikinci gün gerçekleştirilmesi planlanan resepsiyon iptal edildi. Festivalde gösterimi yapılan Yozgat Blues filminin yönetmeni Mahmut Fazıl Coşkun ve Ferah Feza filminin yönetmeni Elif Refiğ de filmlerinin gösterimi sonrası izleyicilerin sorularını yanıtladı.
Festivalde, yedi adet kurmaca filme ilaveten, panel tartışmalarının takip edeceği iki adet belgesel film de gösterilecek: Can Candan tarafından çekilen, çocukları LGBT bireyler olan ebeveynlerin hikayelerini anlatan belgeseli Benim Çocuğum ve Ayşegül Selenga Taşkent tarafından çekilen, Doğu ve Güneydoğu illerinde okula gitme hayalleri kuran kız çocuklarının yaşadığı zorlukları konu edinen Umudun Kızları adlı belgeseli.
Vicdan Filmleri, Hrant Dink Vakfı tarafından oluşturulan ve MASP tarafından 2012 yılından beri desteklenen bir kısa film seçkisi. Program, tüm dünyadan amatör ve profesyonel sinemacıları, en fazla beş dakika uzunluğundaki filmler aracılığıyla dünyaya vicdanlarının penceresinden bakmaya davet ediyor. Uluslararası jürinin bu filmler arasından seçtiği bir derleme New York Türk Filmleri Festivalinde gösterilecek.
Biletler on-line olarak festivalin ana sayfasından alabilirsiniz: www.newyorkturkishfilmfestival.com Öğrenciler, öğretmenler ve Amerikan Türk Cemiyeti üyeleri için indirim yapılmaktadır.
UZUN METRAJLI FİLMLER
Kelebeğin Rüyası
Yönetmen: Yılmaz Erdoğan
2013; 138 dk.
Gösterim sonrası Mert Fırat ile soru-cevap gerçekleştirilecektir.
Özellikle görüntü yönetimi ile dikkat çeken Kelebeğin Rüyası bu yıl Türkiyenin Oscar adayıydı. Film, İkinci Dünya Savaşı sırasında geçiyor ve kalplerinde şiir aşkı olmasına karşın veremle boğuşmak zorunda olan iki genç şairin hikayesine odaklanıyor (Kıvanç Tatlıtuğ ve Mert Fırat). Belediye Başkanının güzel kızına (Belçim Bilgin) tutulan ikili, onun dikkatini çekmek için bir yarışma düzenler. Ancak, bir yandan da hastalıklarının, yoksulluğun ve madenlerde çalışmanın zorluklarıyla baş etmek zorundadırlar. Türkiyeli sinema izleyicisinin çok sevdiği yönetmen Yılmaz Erdoğan, bu hüzünlü hikayeyi şiir aşkıyla dolu bir üslupla aktarıyor.
“Kelebeğin Rüyası, şairler üzerine yapılmış destansı bir güzelleme. Yılmaz Erdoğan, şapka çıkartacak bir yönetmenlik yapıyor.” Olkan Özyurt (Sabah)
Gösterim: 16 Mayıs 19:30 ,
Ferah Feza
Yönetmen: Elif Refiğ
2013; 97 dk.
Gösterim sonrası yönetmen Elif Refiğ ile soru-cevap gerçekleştirilecektir.
Ali (Uğur Uzunel), babasının dükkanında çalışmakta ancak vaktinin çoğunu başka bir hayatın hayallerini kurarak geçirmektedir. Ufak işaretlerde büyük anlamlar arayan Alinin yolu grafiti sanatçısı Eda (M. Sitare Akbaş) ile kesişir. İkili, bunaltıcı hayatlarından bir çıkış yolu ararken, birlikte İstanbulun limanlarında gezerler. Eda, Türkiye sinemasında örneğine fazla rastlanmayan türden, enerji dolu ve güçlü bir genç kadın. Yönetmen Refiğ üslubunu ‘romantik-punk olarak tanımlıyor ki bu özellikle yönetmenin sanayi manzaralarını ele alışındaki şiirsellikte ve filmin müziklerinde kendini hissettiriyor. Ferah Feza 2013 yılında Avrupa Film Festivalinde Jüri Özel ödülünü ve FIPRESCI ödülünü kazandı.
Gösterim: 17 Mayıs saat 18:00
Yozgat Blues
Yönetmen: Mahmut Fazıl Coşkun
2013; 92 dk.
Gösterim sonrası yönetmen Mahmut Fazıl Coşkun ile soru-cevap gerçekleştirilecektir.
Mahmut Fazıl Coşkun, Türkiye sinemasında çok da alışık olmadığımız türden şaşırtıcı ve tuhaf karakterler yaratmaya devam ediyor. Ödüllü Uzak İhtimalde (2009) bir rahibeye aşık olan müezzinden sonra şimdi de AVMlerde demode Fransız şansonları söyleyen Yavuz ile karşı karşıyayız. Ercan Kesalın canlandırdığı Yavuz, İstanbuldaki çeşitli hayal kırıklıklarından sonra Yozgatta bir iş teklifini kabul eder. Yeni bir başlangıç arayışında olan eski öğrencisi Neşe (Ayça Damgacı) de ona katılır ve ikili Yozgatta bir gece kulübünde sahne almaya başlar. Yozgat Blues özellikle mizah anlayışıyla Türkiyeli izleyicinin sevgisini kazandı. Film, Adana Altın Koza Film Festivalinde En İyi Film, En İyi Senaryo ve En İyi Erkek Oyuncu, Varşova Uluslararası Film Festivalinde FIPRESCI ödüllerini kazandı. Ayrıca, Sofya Uluslararası Film Festivalinde En İyi Balkan Filmi seçildi.
“… karakterler ve ilişkiler zekice çizilmiş ve filmin mizahı insanı gıdıklıyor… Yozgat Blues izleyicileri uzun süre etkisinde bırakacak acı-tatlı duygu halini başarıyla yakalıyor.” Stephen Farber (Hollywood Reporter)
Gösterim: 17 Mayıs saat 20.30
Mavi Dalga
Yönetmenler: Zeynep Dadak, Merve Kayan
2013; 96 dk.
Gösterim sonrası yönetmenler Zeynep Dadak ve Merve Kayan ile soru-cevap gerçekleştirilecektir.
Mavi Dalga prömiyerini, En İyi Kurgu, En İyi Senaryo ve En İyi İlk Film ödüllerini kazandığı Antalya Altın Portakal Film Festivalinde yaptı. Film daha sonra Berlin Film Festivalinin gençlere yönelik filmlere adanmış olan bölümü Generationda gösterildi. Türkiye sinemasında taze bir soluk olarak değerlendirilen film, on altı yaşındaki Denizin (Ayris Alptekin) ailesiyle birlikte yazlıktan Balıkesirdeki evlerine dönmesiyle başlıyor. Yeni okul dönemi başlıyor, Deniz ve arkadaşları yazın yaşadıklarının değerlendirmesini yapıyor ve hangi üniversiteye gideceklerini tartışıyorlar. Bir dizi vinyet aracılığıyla Dadak ve Kayan bu genç kadınların değişen ruh hallerini perdeye yansıtıyor. Yeni okul yılı beraberinde yeni özgürlükler ve hayaller kadar yeni korkular ve arzular da getiriyor. İyi niyetli yetişkinlerin bol bol sundukları nasihatlere rağmen bu genç kadınlar kendi yollarını çiziyorlar.
“Antalya Film Festivalinde kazandığı ödüller filmin özgün yaklaşımının kanıtı. Ne ağır tempolu olan ne de taşradaki sessiz ve mutsuz erkekleri konu alan bir Türk filmi görmek kesinlikle ferahlatıcı.” Jay Weissberg (Variety)
Gösterim: 23 Mayıs saat 19.30
Yabancı
Yönetmen: Filiz Alpgezmen
2013; 96 dk.
Yabancı geçtiğimiz yıl Adana Altın Koza Film Festivalinin en tartışmalı filmiydi. Film, 1980 darbesi ve dini muhafazakarlık gibi hassas meselelerle ilgileniyor. Özgür (Sezin Akbaşoğulları), darbe sonrası Fransaya sığınan bir çiftin kızı. Daha küçükken annesini kaybeden Özgürü babası Pariste büyütmüş. İstanbula ilk gelişi de, babasının ölümünün ardından cenazesini kaldırmak için oluyor. Ancak, babası artık Türkiye vatandaşı sayılmadığından bürokratik sorunlarla boğuşmak zorunda kalan Özgür, zaten hiç tanımadığı bu ülkede iyice yabancı hissediyor. Özgür, babasının cenazesini kaldırmak için çabalarken kendini, ailesinin vatanını, ilk kez karşılaştığı aile fertlerini ve kendini tanıdığı bir yolculuk içinde buluyor.
“Yabancı, Özgür ve Ferhat karakterleri üzerinden Türkiyeye, İstanbula ve cesaretiyle koca bir ülkeyi sarsan neslin doğarken yabancılığa mahkum edilmiş kayıp çocuklarına farklı bir bakış sunuyor.” (CNN Türk)
Gösterim: 24 Mayıs saat 20.00
Sev Beni
Yönetmenler: Maryna Gorbach, Mehmet Bahadır Er
2013; 90 dk.
Kültürel çatışmalarla dolu bu aşk hikayesinde, ailesi tarafından hiç görmediği bir kadınla evlendirilmek üzere olan Cemal (Ushan Çakır), bekarlığa veda partisi için kuzeni tarafından Kieve götürülür. Burada, hem güzel hem de kendinden emin Sasha (Viktoria Spesivtseva) ile tanışan Cemalin hayatı alt üst olur. Cemal ile Sasha aralarındaki dil engelini bedensel çekim ve kimya ile aşarlar, ancak Sashanın kendince planları vardır. Sev Beni, Gorbach ve Erin beğeni toplayan filmleri Kara Köpekler Havlarkenden (2009) sonraki ikinci ortak çalışmaları. Prömiyerini Montrealdeki World Film Festivalinde yapan film, 34. Oporto Uluslararası Film Festivalinden üç ödülle döndü.
Gösterim: 25 Mayıs saat 17.00
Zerre
Yönetmen: Erdem Tepegöz
2012; 80 dk.
Zerre, 2013 yılında, En İyi Yönetmen ve En İyi İlk Film ödüllerini kazandığı Antalya Film Festivalinde büyük beğeni ile karşılandı. Yönetmen Tepegözün farklı kurgu anlayışı ve etkileyici kamera kullanımı, başarılı oyunculuklarla ve çarpıcı bir hikaye ile birleşiyor. Film, Türkiye sinemasında pek rastlanmayan bir hikayeye, bekar bir işçi kadının hikayesine odaklanıyor. Zaten zar zor geçinmekte olan Zeynep (Jale Arıkan) bir de tekstil atölyesindeki işinden kovulunca, annesini ve engelli kızını geçindirmek için yeni bir iş aramaya başlar. Film, inatla hayata tutunan Zeynepi girip çıktığı her iş yerinde yakından takip ediyor; kentsel dönüşümden olumsuz şekilde etkilenen Tarlabaşının yoksul sokaklarını Zeynepin gözlerinden perdeye yansıtıyor. Zerre Moskova Uluslararası Film Festivalinde En İyi Film ödülünü kazandı.
“Zerre, gösterdiklerinin ötesine geçip hissettirdikleriyle var olan bir film. Basit, küçük bir hikaye anlatmasına karşın, bu hikayenin içindeki evrensel boyutla öne çıkıyor.” Murat Özer (Arka Pencere)
Gösterim: 25 Mayıs 19.30
VİCDAN FİLMLERİ
Gösterim: 24 Mayıs saat 18.30
Vicdan Filmleri, ‘Gelin vicdanımızla bakalım başlığını taşıyan proje ile hayata geçmiş ve sponsorluğunu Hrant Dink Vakfının üstlendiği bir kısa film yarışması. Hrant Dink Vakfı, 19 Ocakta Ermeni asıllı gazetecinin öldürüldüğü acı olayın ardından 2007 yılında kuruldu. Proje, tüm dünyadan amatör ve profesyonel sinemacıları, dünyaya vicdanlarının gözünden baktıkları, en fazla beş dakika uzunluğunda olan kısa filmlerini sunmaya davet ediyor. New York Türk Filmleri Festivali, uluslararası jürinin bu filmlerden seçerek oluşturduğu bir derlemeyi sunacak. Daha fazla bilgi için www.vicdanfilmleri.org adresini ziyaret edebilirsiniz.
KISA FİLM SEÇKİSİ
Gösterim: 18 Mayıs saat 17.00
Tıraştan Sonra (Yön: Nail Pelivan)
17 dakikalık bu kısa film, bir berber ile çırağı arasındaki ilişkiyi ve berberin öğrencisine zanaatını öğretmesini anlatıyor.
Alzheimer (Yön: Neslihan Siligür)
Bu 15 dakikalık film, yaşanan uzun ve mutlu yılların ardından unutulmaya mahkum kalan bir adamın hikayesini anlatıyor.
Mesut (Yön: Hakan Hücum)
Şefik, karısı Nalanla yirmi yıldır hiç değişmeyen bir ritüeli yaşar. Bir gün, bir kavgadan sonra Şefik balık pişirmek ister. Ancak, balığın poşetini açması, Şefikin hayatındaki ritüelleri değiştirmesine neden olur.
Korkuluk (Yön: Adem Demirci)
Bu 11 dakikalık film, bir kasabada yaşayan genç bir kadının kocasının ölümünden sonra kocasının onun üzerinde bıraktığı korkuları bir korkuluğa atfetmesini yansıtıyor.
Buhar (Yön: Abdurrahman Öner)
12 dakikalık bu film bir çiftin sorunlu evliliğini, siyah-beyaz bir görüntüyle ve televizyonda görülen evlilik programının sesi eşliğinde ele alıyor.
BELGESEL FİLMLER
Benim Çocuğum
Yönetmen: Can Candan
2013; 82 dk.
Gösterimden sonra yönetmen Can Candan ve LGBT destek grupları konusunda uzman olan katılımcılarla bir panel gerçekleştirilecektir.
Human Rights Watch Film Festivali ile ortaklaşa sunulan Benim Çocuğum, çocukları LGBT bireyler olan bir grup ebeveynin cesur ve ilham verici hikayesini anlatıyor. Bu belgeselde, muhafazakar, homofobik, ve transfobik bir toplumda ebeveyn ve aile olmanın ne demek olduğunu yeniden tanımlayan aktivist ebeveyneler kendi deneyimlerini seyirciyle paylaşıyorlar. Benim Çocuğum toplumsal önyargılara meydan okuyan güçlü ve samimi bir belgesel. Film, Nuremberg Uluslararası İnsan Hakları Festivali ve Selanik Uluslararası LGBTQ Film Festivali gibi çok sayıda etkinlikte gösterildi ve Boston Türk Filmleri Festivalinde En İyi Belgesel ödülü de dahil olmak üzere çok sayıda ödül kazandı.
Gösterim: 18 Mayıs saat 18.30
Umudun Kızları
Yönetmen: Ayşegül Selenga Taşkent
2013; 82 dk.
Gösterimden sonra, kız çocuklarının eğitimi üzerine, yönetmen Ayşegül Selenga Taşkent ve başka uzmanların katılacağı bir panel gerçekleştirilecektir.
Umudun Kızları Doğu ve Güneydoğu illerinde okula gönderilmeyen kız çocuklarına değiniyor.
Ekonomik imkansızlıklar ve katı gelenekler bu bölgelerde kız çocuklarının eğitim alma haklarını hala engelliyor. Vanda çekilen belgesel, birkaç kız öğrencinin çeşitli zorluklarla baş ederek okuma haklarını elde etmeye çalışmalarını ve daha iyi bir gelecek umutlarına dört elle sarılmalarını anlatıyor. Bu ilham verici belgesel Roma Uluslararası Film Festivalinde Mansiyon kazandı.
Gösterim: 21 Mayıs saat 18.30
Ana sponsor
13. New York Türk Film Festivali, Türk Kültür Vakfı (Turkish Cultural Foundation) ile New York City Department of Cultural Affairsin değerli katkıları ve New York State Council on the Artsın sağladığı kamu fonları sayesinde gerçekleştirilmektedir. Festival, bunlara ilaveten şu kurum ve kuruluşların katkılarıyla mümkün kılınmaktadır: Ana sponsor olarak Chobani; altın sponsorlar olarak Ramerica International, Tourism Turkey ve Türk Hava Yolları; gümüş sponsor olarak GrafX; medya sponsoru olarak The Guide Istanbul.
Amerikan Türk Cemiyetinin hedefi Türkiye ile ABD arasındaki ekonomik, politik ve kültürel bağları güçlendirmektir. 1949 yılında oluşturulan cemiyet, hükumetten, iş dünyasından ve sivil toplumdan liderleri bir araya getirerek ABD-Türkiye ilişkilerini tartışıp ilerletmekte; iki ülke arasındaki iş birliğini ve anlayışı eğitim, kültürel alış veriş, yardımseverlik ve kişisel ilişkileri güçlendirerek teşvik etmekte; Amerikan toplumunu Türkiyedeki güncel gelişmeler, ekonomi, tarih ve kültür hakkında bilgilendirmektedir. Cemiyetin sanat ve kültür kolu olan Moon and Stars Project, Türkiyedeki sanat ve kültür hayatının değişen yüzüne dikkat çekmeyi amaçlıyor.
2005 yılında kurulan Chobani, Amerikanın en çok satan yoğurdunu üretmektedir. New Berlin, NY, ve Twin Falls, IDde bulunan fabrikalarında, yerel bölge çiftliklerinden süt almakta ve karının %10unu, şirketin yardımsever kolu olan Chobani Foundation vasıtasıyla hayır işlerine adamaya söz vermiştir.
Gerekli Bilgiler:
Festival Biletleri: Bireysel biletler www.nyturkishfilmfestival.com adresinden $15 karşılığında satın alınabilir (Festival Resepsiyonuna giriş hakkı kazandıran 17 Mayıs tarihli biletler $20dir).
Festival Kartı: $125 karşılığında, tüm filmlere giriş hakkı ve 17 Mayıs Cumartesi günü SVA Sinemasında gerçekleştirilecek Türk Film Festivali Resepsiyonuna katılma hakkı sağlayan Festival Kartları da satışa sunulmuştur. Kartları www.nyturkishfilmfestival.com adresinden alabilirsiniz.
Festival Mekanı: SVA Sineması, 333 West 23rd Street (8th ile 9th Avenue arasında)
Metro: C, E ile 23rd Street.
Gün Tarih Başlama Saati Film
Cuma Mayıs 16 7:30 PM Kelebeğin Rüyası
Cumartesi Mayıs 17 6:00 PM Ferah Feza
Cumartesi Mayıs 17 7:00 PM Festival Resepsiyonu
Cumartesi Mayıs 17 8:30 PM Yozgat Blues
Pazar Mayıs 18 5:00 PM Kısa Film Seçkisi
Pazar Mayıs 18 6:30 PM Benim Çocuğum
Çarşamba Mayıs 21 6:30 PM Umudun Kızları
Cuma Mayıs 23 7:30 PM Mavi Dalga
Cumartesi Mayıs 24 6:30 PM Vicdan Filmleri
Cumartesi Mayıs 24 8:00 PM Yabancı
Pazar Mayıs 25 5:00 PM Sev Beni
Pazar Mayıs 25 7:30 PM Zerre