New Jersey Eyalet Meclisi Adayı Tayfun Selen

Star InactiveStar InactiveStar InactiveStar InactiveStar Inactive
 
Mimar Tayfun Selen 1996 yılında Amerika’ya göç etti. 42 yaşında, evli, bir çocuk babası. Önümüzdeki Kasım ayında birçok eyalette olduğu gibi New Jersey’de de yapılacak eyalet meclisi ve valilik seçimlerinde Cumhuriyetçi Parti’nin milletvekili adayı olmak için yarışıyor. Selen Amerikan siyasetine atılma gerekçesini şöyle açıklıyor: “Amerika bir fırsatlar ülkesi. Fırsatları yakalamak için dünyanın her tarafından yüzbinlerce insan her yıl Amerika'ya akın ediyor. Gelen gruplar genellikle göçmen grupları oluyor. Göçmen grupları kendi içinde büyüyor, kendi içinde güçleniyor. Fakat Amerika çapında genel anlamda bir güce hitap edemiyorlar genelde. Bu çok zaman alıyor. Asimilasyon süre alan bir şey. Jenerasyonlar alıyor genelde. Ben birinci jenerasyon Amerikalı’yım. Amerikalı olarak görüyorum kendimi. Aynı zamanda Türk gördüğüm gibi. Şimdi benim yerel anlamda bölgemdeki belediye başkanımız, o dönemin, bundan 8-9 sene öncesinin belediye başkanı vasıtasıyla imar komisyonunda görev aldım. İmar komisyonunda aldığım görevden dolayı bir devlet sektörü, bir hizmet verme, halka hizmet imkanım oldu. Gönüllü bir iş olmasına rağmen, bir nevi politikayla tanışmış oldum. Bundan dolayı, arkadaşlar edindik. Bu konuda bilgi edindik. Nasıl politikaya girilebilir. Lokal anlamda. Ondan sonra böyle bir fırsat çıktı Cumhuriyetçi Parti'den önümüze. Arkadaşların da desteğiyle, arkadaşların da beni bu göreve önermesinden kaynaklanarak, ben kendimde bu gücü buldum ve Cumhuriyetçi Parti'den aday oldum.”
 
Tayfun Selen’in New Jersey eyalet meclisinde elde etmek istediği sandalye, şimdi Demokrat Parti’nin elinde. Ancak Selen, temsil ettiği 27’inci seçim bölgesindeki son değişimin, avantajı Cumhuriyetçi Parti lehine çevirdiğini söylüyor.

Tayfun Selen’e neden Cumhuriyetçi Parti’yi seçtiğini, New Jersey’nin Cumhuriyetçi Partili başarılı valisi Chris Christie’nin bu seçiminde etkisi olup olmadığını soruyoruz: “Evet doğru söylüyorsunuz. Chris Christie'nin son üç senedir yaptıkları bana ilham kaynağı oldu. Zannediyorum ki, Chris Christie, önümüzdeki seçimleri kazanacak ve dört sene daha çok kuvvetli bir şekilde götürüp New Jersey'i daha da ileriye taşıyacak. Ben neden Cumhuriyetçi Parti'yi seçtim. Şimdi benim düşüncem şu. İki konu var: Biri ekonomiyle ilgili konular, diğeri sosyal konular. Ekonomiyle ilgili konularda kendimi kesinlikle Cumhuriyetçi Parti'nin ilkeleriyle kendi ilkeleriyle bağdaştırıyorum. Cumhuriyetçi Parti'nin benim platformumda kullandığım esas ilkelleri, küçük devlet ve aynı zamanda vergileri kısıtlı tutacaksınız ve devleti küçük tutacaksınız. Devleti küçük tuttuğunuz zaman devletin fazla paraya ihtiyacı olmayacak, fazla paraya ihtiyacı olmadığı zaman da vergilendirmenize ihtiyaç olmayacak. Şimdi bu konu böyle. Aynı zamanda sosyal konular. Sosyal konularda biz bir göçmeniz netice itibarıyla. Kendimi ben konservatif bir Cumhuriyetçi olarak görmüyorum. Kendimi ortadan giden bir Demokrat'a yakın Republican, eskilerin deyimiyle Reagan Cumhuriyetçisi olarak görüyorum. Ondan dolayı Cumhuriyetçi Parti'yi seçtim. Devlet benim fikrimde, Devlet ekonomiye yardım eden bir güç olmalı. Ekonominin kendisi olmamalı diye düşünüyorum."
 
New Jersey, Türk göçmenlerin en kalabalık olduğu eyalet. Türk asıllı seçmenlerin kendisine ilgisini sorduğumuz Tayfun Selen şöyle konuşuyor: “Biz bütün seçmen kütüklerini inceledik. Seçmenlerimizi araştırdık. Benim bölgemde 160 bin kayıtlı seçmen var. Bu seçmen kitlesinin içinde 20-25 tane kayıtlı Cumhuriyetçi, yaklaşık 100 tane kayıtlı Demokrat var. Bu iç açıcı bir durum değil, yani 125 kişi, 160 bin kişi içinde. Fakat bunu biliyoruz ki biz, benim bölgemde belki 2 bin, belki 3 bin tane Türk yaşıyor. Buradan iki sonuç ortaya çıkıyor. Ya Türkler kayıt yaptırmıyorlar, vatandaş olmalarına rağmen, seçime katılmak hakkına sahip olamıyorlar, kayıt yaptırmadıkları için. Yahut da seçime katılabilecek durumda değiller, yani vatandaş değiller. Şimdi ikincisini anlıyoruz. Vatandaş olamayabilirsin, vatandaş olduğun zaman kayıt yaptıracaksın. Ama kayıt yaptırmamış vatandaşlara ben buradan sizin vasıtanızla sesleniyorum. Lütfen gidin. Çok kolay bir şey. 160 bin kişi içinde 35 tane, hadi 50 diyeyim, kayıtlı Türk’ün olması bizim için iç açıcı  bir durum değil. Bunu düzeltmemiz lazım.”

Amerika’da Türk asıllıların siyasete katılımı yok denecek kadar az. Vatandaş olmanın getirdiği sorumluluk, her ülkede olduğu gibi, ister seçen, ister seçilen olsun, herkesin yaşadıkları bölgenin siyasetine sorumlu bir şekilde katılması. (WASHINGTON — Alparslan Esmer, Voice of America)