Başarı Hikayeleri

Türk Halkının %22'si AB’ye Üyeliğe İnanıyor

Print
Star InactiveStar InactiveStar InactiveStar InactiveStar Inactive
 

Faruk Sen Türkiye Avrupa Eğitim ve Bilimsel Araştırmalar Vakfı'nın 6. ‘Türk Halkının AB’ye bakışı araştırması' 22 Ağustos 2016 – 29 Ağustos 2016 tarihlerin arasında gerçekleştirildi.  10 farklı ilde 1198 kişiyle yapılan görüşmeler neticesinde ortaya çıkan sonuçlar, Türk halkının Avrupa Birliği'ne olan inancının giderek zayıfladığını gösteriyor. Türk halkının Avrupa Birliği’nin tam üyeliğine yönelik panel araştırmasının altıncısı olan araştırmada Türk halkının sadece yüzde 22'sinin AB'ye üye olacağına inandığı ortaya çıktı. 7 yıllık süre içinde üye olunacağına inananların oranı yüzde 28 olurken, üyeliğe en büyük engel olarak görülen ülke ise yüzde 56 ile Almanya oldu. AB'ye üyeliğin en büyük katkısının ise yüzde 66 oranıyla serbest dolaşım hakkının tanınması olduğu dile getirildi. Avrupa Birliği üzerine araştırmaları ve değerlendirmeleri ile tanınan Prof Faruk Şen'in Başkanı olduğu Vakfın araştırmasının detayları şu şekilde:



1. Soruda, Türkiye’nin AB’ye üye olacağını inanıyor musunuz?’’
2016 yılının araştırmasında Türk halkının %22’ nin Avrupa Birliğine tam üye olacağını inandığı ortaya çıkmıştır, Hayır diyenlerin oranı %64’dir ve %14’luk bir oranı da bu konu hakkında herhangi bir fikir olmadığını belirtmiştir. Türk Halkının AB’ye tam üyeliğine inancında olanların oranında eski araştırmalara göre büyük bir düşüş olmuştur.

2. Soruda, Türkiye’nin 2020-2027 yılları içerisinde 7 yıllık AB bütçesi döneminde Türkiye’nin tam üye olacağını inanıyor musunuz?
Bu soruya verilen Evet cevabı %28’e çıkmış, Hayır diyenlerin oranı ise %43 olmuştur. Hiç bir zaman tam üye olamaz diyenler %29 da kalmıştır. Bu sorunun amacı Türkiye gibi büyük ülkelerin Avrupa Birliğine her 7. Yıllık bütçe döneminde üye olma olanağına sahip olmalarından kaynaklanmıştır ve bu nedenle bu şekilde sorulmuştur. 2014-2019 yılları arasında Türkiye’nin tam üye olmayacağı ortaya çıktığından sonra en yakın tarih 2020 olarak ortaya çıkmaktadır, bu açıdan bu soru bu şekilde sorulmuştur. Bu birinci ve ikinci soruda Türk Halkın AB’ye yönelik yaklaşımlarının 2015 yılına göre büyük bir gerileme gösterdiği görülmüştür.

3. Türkiye’nin AB’ye üyeliğinde en büyük engeli hangi ülke oluşturuyor?
Bu soruda Almanya 2014 ve 2015 yıllarında da olduğu gibi ilk sırayı almaktadır ve 56%’lik bir oran ortaya çıkmaktadır. Fransa’nın Türkiye’nin tam üyeliğine karşıtlığı %23’ ü tarafından dile getirilmiş. Güney Kıbrıs’ı neden olarak gösterenlerin yüzdesi %4’dir. Diğer ülkelerin tam üyeliğimizi engellediklerine yönelik yaklaşım %17 olmuştur. Bu açıdan da Almanya’nın 2014 yılında %51’lik bir oranda Türkiye’nin tam üyeliğine karşı çıktığından hareket ederken, Türk halkının Almanya’nın sorumluluğunu azalttığını ortaya çıkarmıştır. Fransa takriben aynı şekilde kalmıştır. Artık Türk Halkı yapılan araştırmada Yunanistan’ı diğer ülkelerle %17 oranında hayır diyenler kapsamında görmektedir.

4. AB konusunda Tayyip Erdoğan, daha sonra Ahmet Davutoğlu ve Binali Yıldırım Hükümetlerinin 2015 ve 2016 yılından itibaren olan çalışmalarını yeteri buluyor musunuz?’’
Bu soruya 'yeteri kadar tam üyelik için çalışmıyor' diyenler geçtiğimiz yıl ile benzer oranda kalmış ve %38 civarındadır. Elinden geleni yapıyor diyenler %15 de kalmıştır, daha aktif ve ciddi bir politika izlemeli diyenlerde %27’dir. Bu sorunun cevabında 2013 ve 2014 araştırmaları ve 2015 arasında büyük bir fark ortaya çıkmamaktadır. 

5. AB üyeliğinin Türkiye’ye sağlayacağı katkılar neler olabilir’’?
Bu soruya Halkımızın  %66’ si tarafından serbest dolaşım hakkının AB’nin Türkiye’ye getireceğini  en büyük katkısı olarak nitelendirilmiştir. AB bütçesinden yararlanmayı ön plana çıkaranlar %14 iken, Avrupa Parlamentosunda yer alması %19 ve Avrupa Güvenlik ve Savunma Kimliğin ’de söz sahibi olma fikri %1’ lik bir oran ortaya çıkarmaktadır.

6. Türkiye’nin AB dışında en önemli alternatif hangisidir? sorusuna BRICS ülkeleri diyenlerin oranı %28 olmakta, İslam İşbirliği Örgütünü alternatif olarak %2’lik bir kitle nitelendirmekte, Karadeniz ekonomi işbirliği  %10’da kalırken, Şanghay Beşliği İşbirliğine verilen oyların oranı %21 olmaktadır.  Rusya başta olmak üzere komşularla işbirliğini geliştirmek ve yeni pazarlarla işbirliği yapmak %22 ve son olarak bağlantısız bir ekonomik politika izlemesinden yana olanların oranı %8 olmuştur.

7. Türkiye’nin ekonomik olarak AB’ye ihtiyacı var mı? ‘’
Bu soruya “Evet” diyenlerin oranı %56’ya düşmüştür, Hayır diyenler %44’ e çıkmıştır. Burada büyük bir değişim görülmektedir.

8. Soru: Türkiye’nin üyeliğine karşı AB ülkelerinin negatif yaklaşımını neye bağlıyorsunuz ?’’ sorusuna AB’deki İslamofobi ve İslam düşmanlığı %59 oranında tanımlanmakta, Türkiye’nin ülke olarak büyüklüğü %8 olarak değerlendirilmektedir. Türkiye’nin az gelişmişliğinin neden olacağını söyleyenlerin oranı %8 kalırken, Türkiye’nin demokratik bir düzene geçememiş olması söyleyenler %28’dir.

Bu son araştırmanın son 6 yıllık karşılaştırılması yapıldığı zaman 2012’de Türkiye’nin tam üyeliğine inananların oranı %17’ye inmiş ve 2013’de %19’a çıkmışken, ilk defa 2015’ te %43’lük bir orana çıkıp, bu yıl TAVAK’ ın 2011 yılındaki yaptığı araştırmanın sonuçlarına yaklaşmış bulunmaktadır.

ARAŞTIRMANIN KÜNYESİ
CATİ (Computer Asisted Telephone Interview) methoduna göre,22.08.2016-29.08.2016 tarihleri arasında İstanbul /Ankara/İzmir/Diyarbakır/Trabzon /Bursa /Antalya /Sivas /Samsun /Muğla illerinde 1198 kişi üzerinden gerçekleştirilmiştir. Yaş grubu 18-65.Ankete katılanların %47’si kadın ,%53’ü erkektir.

Twitter