Demir Çelik İhracatcıları Libya'daki Olaylardan Endişeli

Star InactiveStar InactiveStar InactiveStar InactiveStar Inactive
 
Demir çelik ihracatçıları, özellikle Libya olmak üzere Kuzey Afrika’da süren gerginlik ve belirsizlikten endişeli. Bu ülke halklarının demokrasi talepleri açısından gelişmeleri heyecanla takip ettiklerini belirten İstanbul Demir Çelik İhracatçıları Birliği’nden(İDÇİB) Yönetim Kurulu Başkanı Namık Ekinci, ancak bu ülkelerin bazıları ile olan ticaretin durma noktasına gelmiş bulunması nedeniyle ticari ilişkiler açısından, gelişmeleri şimdilik endişe içinde izlediklerini bildirdi.
İDÇİB’den yapılan açıklamaya göre Tunus ve Mısır’da başlayıp, Libya ve diğer Arap ülkelerine sıçrayan karışıklıklar, bölgeye yoğun miktarda ihracat yapan Türk demir çelik sektörünü olumsuz etkiliyor. 2010 yılında Mısır’a 997 bin ton, Libya’ya 780 bin ton, Yemen’e 372 bin ton, Tunus’a ise 176 bin ton, ihracat gerçekleştiren demir çelik sektörü, son 2 aylık dönemdeki ihracatın geçen yılın aynı dönemine göre büyük oranda düşmesinden rahatsızlık duyuyor. Bu ülke halklarının demokrasi talepleri açısından gelişmeleri heyecanla takip ettiklerini belirten İDÇİB Yönetim Kurulu Başkanı Namık Ekinci, ancak bu ülkelerin bazıları ile olan ticaretin durma noktasına gelmiş bulunması nedeniyle ticari ilişkiler açısından, gelişmeleri şimdilik endişe içinde izlediklerini bildirdi. Libya’ya 2010 yılında aylık ortalama 64 bin ton ihracat yaptıklarını belirten İDÇİB Başkanı Namık Ekinci, “2011 Şubat ayının ilk 23 günlük döneminde ihracatımız 27 bin tona düştü. Aynı dönemde Mısır’a yapılan ihracatımızın da 83 bin tondan 11 bin tona geriledi” dedi.

ANTİDAMPİNG SORUŞTURMASI İHRACATI ETKİLEDİ
Bu arada Mısır’a yapılan demir çelik ihracatındaki gerileme sadece karışıklıktan kaynaklanmıyor. Mısır’ın devrilmiş olan Mübarek hükümetinde milletvekili olan fakat ülkede yaşanan olaylar sonrasında mal varlıklarına el konularak hapse atılan Ezz Steel’in sahibi Ahmed Ezz’in, Türkiye’den yapılan çelik ithalatını engellemek maksadıyla açmış olduğu anti-damping davasının da büyük etkisi bulunuyor. Bundan sonra oluşacak yeni hükümetlerin halkın isteklerini ve çıkarlarını daha fazla dikkate alacaklarını ve halkın sesine daha fazla kulak vereceklerini inandıklarını belirten Namık Ekinci, “Bu doğrultuda, önümüzdeki dönemde ithalatın önündeki engellerin kaldırılması ile halkın daha uygun şartlarda konut sahibi olmasının yolunun açılmasını ve ülkedeki alt yapı yatırımlarının hızlandırılmasını bekliyoruz” dedi.

YAKINDAN TAKİP
İDÇİB Başkanı Namık Ekinci, Türkiye için gerek müteahhitlik sektörü, gerekse demir çelik sektörü için bölgedeki en önemli pazar olan Libya için ise şu bilgileri verdi:
“Dünyanın en büyük 12. petrol üreticisi olan Libya’daki süreç ise ne yazık ki çok daha kanlı yaşanmaktadır. 1972’den 2010’a kadarki sürede yaptığımız 176.5 milyar dolarlık yurt dışı müteahhitlik hizmetinin yüzde 14.9’unu yani 26.3 milyar dolarlık bölümünü Libya’da gerçekleştirdik. Rusya’dan sonraki ikinci büyük müteahhitlik pazarımız olan Libya demir çelik piyasasında da, 2008 yılında Ukrayna ve Çin’in egemenliğini kırıp ilk sıraya yerleştik. 2009 yılında Libya 5,5 milyon tonluk çelik ithalatının yarısını, yani 2,8 milyon tonunu ülkemizden gerçekleştirdi. Yüksek kaliteli petrole sahip olan Libya’daki gelişmeleri, dış ticaretimiz ve çelik sektörümüz açısından yakından takip ediyoruz. Diğer taraftan ayaklanmaların sürmekte olduğu Bahreyn, Yemen gibi ülkeler ile domino etkisiyle olayların sıçraması ihtimali bulunan Suudi Arabistan ve İran, Orta Doğu ve Körfez bölgesi, yüklü miktarda ihracat gerçekleştirdiğimiz, dolayısıyla bizim için büyük önem arz eden pazarlardır. Yaşanan bu gelişmelerin sonucunda ticari hayatın sekteye uğraması, tahliye ve bankacılık sistemlerinde yaşanacak sıkıntılar, ihracat tonajlarımıza olumsuz olarak yansıyacaktır.”

“ÖZEL UYGULAMALAR GEREKİYOR”
Bölgede yaşanan gelişmelerin özel uygulamalar gerektirdiğine dikkat çeken Namık Ekinci, “Zaman zaman yüklendikten sonra geri dönmek mecburiyetinde kalan gemilerimize, gümrük makamlarınca gerekli esnekliklerin gösterilmesini mümkün kılacak tedbirlerin alınmasına ihtiyaç duyuyoruz. Benzer şekilde, bankacılık sisteminde de geçiş döneminde çok yönlü, esnek uygulamalara ihtiyaç var. Diğer taraftan petrol üreticisi olan bu ülkelerde yaşanan karışıklıklar, petrol ve emtia fiyatlarını yukarı çekerek maliyetleri artırıyor. Dolayısıyla bu ülkelerde halkın haklı taleplerinin tansiyonu daha da yükseltmeden barışçıl bir şekilde karşılanmasını ve bu ülkelerde siyasi ve ticari hayatın bir an önce normale dönmesini bekliyoruz. Bölgemizde demokrasinin ve istikrarın tesis edilmesinin, serbest ticaretin ve bu ülkelerle olan ticaretimizin gelişmesine ve geniş kitlelerin refah seviyesinin arttırılmasına katkı sağlayacağına inanıyoruz” dedi.(ANKA)