Cumhurbaşkanı Gül BM Genel Kurul Gezisini Değerlendirdi

Star InactiveStar InactiveStar InactiveStar InactiveStar Inactive
 
Cumhurbaşkanı Gül, BM 68. Genel Kurul görüşmeleri öncesi New York'taki gazetecilerle Türkevi'de bir araya geldi. Cumhurbaşkanı Gül, New York'ta gerçekleştireceği görüşmeler hakkında bilgi verdi. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, "Siyasiler için bir fuar, bir panayır" diye nitelendirdiği ve dünyanın en sıcak dönemlerinden birinden geçiliyor olması nedeniyle öneminin çok yüksek olduğuna inandığı BM Genel Kurulu toplantılarına katılmak için New York'a uçarken, dış politikayla ilgili görüşlerini bizimle paylaştı, iç politika konularında girmemeyi tercih etti. Meclis açış konuşmasının önemli mesajlar içereceğine dair imalarda bulunan Gül'ün açıklamaları özetle şöyle:
PROGRAM: Bu yıl programım yoğun. Fransız, İran cumhurbaşkanlarıyla ve medyayla yoğun görüşmeler var. Obama ile ikili görüşmeyeceğiz. ABD başkanları prensip olarak ikili görüşme yapmazlar.
YATIRIMCI: Merryl Lynch toplantısına katılıyorum. Gerekli açıklamaları yapmak ve yatırımcıların ilgisinin devamını sağlamak lazım.
MİSYON: Muhtar Kent bir davet verecek. Eskiden Ahmet Ertegün yapardı. Kendisi bir sanat insanı olduğu için toplantılarda da o dünyanın temsilcileri bulunur, izleri görünürdü. Şimdi misyonu Muhtar Kent devraldı. Daha çok iş dünyasından insanlar var.
PAKET: (Demokratikleşme paketi) Ben her zaman Türkiye'de demokrasi ve reform zihniyetini destekledim. Ve her zaman bunun Türkiye'ye faydalarını görmüşüzdür. Hükümet bunun farkında olduğu için, bazı çalışmalar yapıyor. Bu konudaki görüşlerimi bütün görüşmelerimde paylaşırım ve sağ olsunlar hükümetimiz tarafından da itibar görür. Dönünce Meclis'te konuşacağım. Geçen hafta, arkadaşlarla Meclis konuşmam üzerinde çalıştık. Meclis konuşmamda değineceğim. Önce neler söylemek istediğimi başlık olarak dikte ettiririm, bir yazım çıkar, sonra arkadaşlarla üzerinde çalışırız.
YENİ ANAYASA: Bir şey söylemek istemiyorum.
SURİYE: Suriye'yle ilgili perde arkaları ve görünenler, bu toplantıyı çok önemli hale getiriyor. Görünen ve görünmeyen yüzüyle müthiş bir diplomasi trafiği var.
TÜRKİYE: Türkiye'nin Suriye konusunda çok aktif olmasının anlaşılması gerekir çünkü çok yakındayız. Olayların yansımaları bizzat radikalizm, ticaret, göçe kadar her şey etkileniyor.
PROXY WAR: (Birleşmiş Milletler) Kuruluşu 2. Dünya harbine benzer olaylar, katliamlar olmasın diye gerçekleşmiştir. Maalesef gelinen noktada soğuk savaş mantalitesine bir dönüş var. Orta Doğu'da proxy war denilen vekalet savaşları yaşanıyor. BM'nin dünya kamuoyu ve vicdanındaki yeri yıpranmış vaziyette. BM'nin bu duruma düşmesinde P5 ülkelerinin de büyük sorumluluğu var.
GEÇİŞTİRME: (ABD -Rusya kimyasal anlaşması) Şüphesiz kimyasal silahlardan tamamen arındırılmış bir Suriye'nin ortaya çıkması, görmek istediğimiz bir manzara. Ama bunun bir kandırmaca olmaması ve gerçek anlamda kurallara bağlı ve doğrulanabilir olması önemli. Bunun bir geçiştirme olmaması lazım.
FATURA: Başından beri siyasi strateji olmadan, askeri müdahale de olsa netice vermeyeceğini söyledim. Uluslararası dünyanın en büyük noksanı budur. Ortak karar, ortak bir tavır alamamış olması. Olaylar o yüzden bu noktaya geldi. Bu kirli silahları bir kez yaparsın ama sonra temizlemesi çok zordur. Biz bunu bir ara Suriye sınırındaki mayınları temizlemeye çalışırken yaşadık. Önümüze öyle bir fatura çıktı ki... Memnunuz ama ihtiyatlı bir iyimserlik. Başta Putin bile 'Kefil olamam" dedi.
RUHANİ (Hasan Ruhani'nin Cumhurbaşkanı seçilmesi, İran'ın durumunu değiştirir mi?) Türkiye, Suriye ile ne kadar ilgiliyse, İran da o kadar ilgilidir. İran'la çok konuşuldu ama bu zamana kadar ortak anlayış çıkmadı. İran'ı dışlayarak da olmaz.
CÜBBE-SARIK: İran köklü bir devlet ve diplomasisi de çok köklü. Cübbe, sakal ve sarık içinde görünce dışarıdan bazen yanılgıya düşersiniz ama İran'ın çok vasıflı ve sağlam diplomatları vardır. İran'da Ruhani'nin seçilmesiyle yeni bir dönemin başladığı kesin. Sadece özgeçmişi ve konuşmaları değil, yaptığı atamalar da bunu gösteriyor. En önemli gösterge, atadığı dışişleri bakanıdır. Cevat Zarifi'yi çok yakın tanırım. Diğer atamalarını da takip ediyoruz. İran'da farklı bir dönem ve siyaset başlıyor.
KIBRIS: Samimi olarak bir neticeye kavuşmasını isteyen bir ülkeyiz. Hep konuşuruz ama inandırıcılığımızı da ispatladık 2004'de.Biz bu sorunun kalıcı çözümünü BM parametreleri içinde, adadaki realiteleri dikkate alarak artIk kalıcı barışın olmasını çok istiyoruz.
EL KAİDE: (Suriye sınırına El Kaide ve benzeri grupların dayanması) Türkiye'nin Suriye'ye olan ilgisini anlatırken, Türk halkının çektiği ıstırapları da söyledim. Bunlardan biri radikalizm. Bu, terörizme kadar gider. Bunlar Türkiye'nin en önemli konuları. MGK ve askerlerle yaptığımız toplantılarda da tartıştığımız meseleler. Kesinlikle bunu tolere edemeyiz. Sınırlarımızın ötesinde Türkiye ve bütün bölgeye tehdit oluşturacak bir yapılanmaya izin vermeyiz.
MISIR: (Mısır'daki açmaz konusunda bir girişim var mı?) Diplomasinin de bu konuda yöntemleri vardır. Ancak o şekilde olur. Bizim bütün arzumuz, Mısır'da olup bitenlerin bir an önce bitmesi ve demokrasinin kaldığı yerden devam etmesidir. Mısır'ın enerjisini bizim geçmişte enerjimizi harcadığımız gibi harcanmasını istemeyiz.

"GS YARALI ASLAN ŞU AN"
Beşiktaş-GS maçı?
GS yaralı aslan şu anda. Bütün acısını almak için oynayacak. Ama Beşiktaş da iyi oynuyor. Son maç güzeldi. Güzel bir maç olacak.

Facebook

Youtube