Wikileaks'e Göre Suriye İle İlişki Kurmak İran'ı Kıskandırmış

Star InactiveStar InactiveStar InactiveStar InactiveStar Inactive
 
ABD’nin Şam Maslahatgüzarı Chuck Hunter, ABD Dışişleri Bakanlığı’na, İranlı üst düzey yetkililerin 2009 Aralığında Suriye’ye art arda yaptıkları ziyaretlerle ilgili bir belge geçti. Wikileaks’ta yayınlanan “Gizli” belgede “XXXXXX, Suriye hükümetinin İranlıların taleplerinde bir parça panik sezdiğini söyledi ve kimileri Suriye’nin Suudi Arabistan ile ilişkilerinin yenilemesinin, Türkiye’ye derinleşen bağlarının ve hatta Suriye ile yeniden ilişki kurma arzusunun İran’ı ‘kıskandırdığını’ söylüyorlardı” ifadesi yer aldı. Belgede, 2009 sonunda İran ile Suriye’nin askeri ilişkisinin zayıfladığını gösteren ifade ve yorumlar bulundu, olası İran-İsrail savaşında Türkiye’nin rolüne ilişkin bir de “senaryo” çizildi.

ABD’nin Şam Maslahatgüzarı Chuck Hunter, Merkez’e İranlı yetkililerin 2009 Aralık ayında Suriye’ye üst üste yaptıkları ziyaretlerle ilgili bir değerlendirme geçti. “Gizli” ve “NOFORN” (Yabancılara kapalı) belge Wikileaks’a yüklendi. Hunter belgede, İran ulusal güvenlik danışmanı Said Celili, Başkan Yardımcısı Muhammed-Cevat Mahamadzideh ve Savunma Bakanı Ahmet Ali Vahidi’nin ziyaretlerini ele aldı. Hunter, İran’dan yapılan üst düzey ziyaretlerin İran-Suriye arasında güçlü güvenlik bağlarının teyidiyle ilgili olduğu görüntüsü verdiğini, oysa gerçekte ziyaretçilerin iki ülkenin Irak, Yemen ve İsrail ile olası bir savaş konusundaki derinleşen görüş ayrılığını maskelediklerini savundu. 22 Aralık 2009’da ABD’ye geçilen belgede şu ifadeler yer aldı:

“İçte rejim karşıtı protestolar ve dışarıda nükleer programı dolayısıyla baskı altındaki İran hükümeti, ülke tam da Türkiye ve Suudi Arabistan ile ilişkiler gibi, diğer stratejik seçeneklerden yararlanmaya başlamışken Suriye’nin desteğini aradı. Esad yönetimi ziyaretçileri kabul etmeyi istedi, bir savunma mutabakat zaptı imzalandı ve Hamas Politbüro Şefi Halit Meşal’in Tahran’ı ziyaretine izin verildi, tüm bunlar İran güvenlik servisleri ve Hizbullah ajanlarıyla yakın işbirliği sürerken sırada yapıldı. Ancak bildirildiğine göre Esad, İran’ın, Irak ve Yemen’de yakın ikili işbirliğine gidilmesi iddialarına direndi ve İran ile İsrail arasındaki bir savaşın içine çekilmeyi açıkça reddetti.”

İRAN TÜRKİYE'Yİ KISKANDI
ABD Şam Maslahatgüzarı Chuck Hunter’in Suriyeli yetkililerin de aralarında bulunduğu kaynaklardan derlediği belgede Türkiye’nin geçtiği bölümler şöyle:
“-XXXXXXXX’e göre, birlikte ele alındığında İranlıların sekiz günü kapsayan ziyaretleri, Suriye’nin İranla bağlarından vazgeçeceği ya da vazgeçebileceği şüphelerini dağıtma anlamına geliyordu. Ziyaretler Suriye hükümetine, İsrail’in 4 Haziran sınırlarına çekilme taahhüdünde bulunması talebini ve Türkiye aracılığında doğrudan barış müzakereleri öncesi görüşmelerine başlama önerisini reddettiği bir anda güçlü bir görüntü vermişti.
-Vahidi’nin (İran Savunma Bakanı) ziyaretine kadar, kimi Suriyeli yetkililer, İranlıların ‘çok muhtaç durumda’ olduklarından yakınıyorlardı. XXXXXXX’e göre Suriye hükümeti sadık müttefiği İran’a desteği artırmayı istedi, fakat kısa sürede çok sayıda İranlının ziyareti ‘İran’ın yaptıkların’ dramatik şekilde gösterdi. XXXXXX, Suriye hükümetinin İranlıların taleplerinde bir parça panik sezdiğini söyledi ve kimileri Suriye’nin Suudi Arabistan ile ilişkilerinin yenilemesinin, Türkiye’ye derinleşen bağlarının ve hatta Suriye ile yedine ilişki kurma arzusunun İran’ı ‘kıskandırdığını’ söylüyorlardı.

İRANLI TÜRK KOMUTANI ZİYARET ETMİŞ
-Kamuoyu karşısında Suriye hükümeti İran’ın nükleer konularla, İsrail’e karşı destek talebine olumlu karşılık verirken, İran savunma bakanının gelişinde yaptığı Irak, Suudi Arabistan, İsrail ve ABD’yi suçlayan açıklamaları sonrası sessiz kaldı. XXXXX’e göre Vahidi’nin 8 Aralık’ta gelişiyle basındaki kontaktlar Suriye hükümetinin tavrının ‘bu işe bir son verelim’e kaydığını belirttiler. Doğrusu aynı zamanda Vahidi 20 araçlık konvoyuyla Şam çevresinde dolaşıyor, Türk ordusundan bir komutanın, Başkan Sarkozy’nin Orta Doğu Danışmanları Nicolas Gallet ve Jean-David Levitte’nin de aralarında bulunduğu muhtelif ziyaretler yapıyordu. Basındaki kontaktlara göre, başkanlık basın danışmanı Butanya Şaban’ın 10 Aralık’ta yaptığı basın toplantısının büyük bölümü Suriye-İran ilişkilerine değil Suriye’nin diğer ülkelerle ilişkilerine ayrılmıştı.

SURİYELİNİN SAVAŞ SENARYOSU!
Suriye’nin İran’a ne gibi tavsiyelerde bulunduğu sorulduğunda XXXXXX, Suriye’nin Türkiye ve Katar gibi, yakın gelecekte İsrail ve İran’ın askeri anlamda karşı karşıya gelişine hazırlandığı karşılığını verdi. XXXXXX, kimi Suriyeli yetkililerin, Suriye üzerinde İsrail keşif unsurları gördüklerini, bunun İsrail’in bombardıman uçuşu planının bir parçası olarak İran rotasındaki hava radarlarını sakatlama arayışının göstergesi olabileceğini not ederek, ‘askeri yetkililer bana rampalarımız etrafında İsrail insansız hava araçlarının dolaştığını fark ettiklerini anlattılar’ açıklamasında bulundu. XXXXXXXX konuyu, ‘Bir sabah uyandığımızda İsrail hava harekâtını ve İran’ın karşılığını bekliyoruz. Bu noktada biz, Türkiye ve Katar hemen bir ateşkes arabuluculuğu, sonra da her iki ülkenin nükleer programında uzun vadeli çözüm sağlamak için ortaya atılacağız. Bu en iyi senaryo. Diğer hepsi bölge ve bizim için kötü. ABD bölgesel bir krizi çözmeye yönelik diplomatik çabalarımızın farkında olmasını ve bize olumlu bir rol oynamamız konusunda inanmasını umarız’ diye özetledi.

SURİYE: ABD BİZE GÜVENSİN
Burada kimi analizciler Suriye’nin Türkiye, Fransa ve Suudi Arabistan’la ilişkilerinin iyileşmesinin, Şam’a Batı, Arap dünyası, İsrail ve İran ile ilişkilerinde daha büyük bir seçenekler ufku oluşturacağını söylüyor. Bu ekol ABD ile daha iyi ilişkilerin Suriye’nin seçeneklerini artırmasını ve İran’ın ötesine geçmesini sağlayacağını değerlendiriyor.
-Suriye, Fransa, Suudi Arabistan ve Türkiye ile daha iyi ilişkiler kurarsa, Suriye-İran ekseninde kırıklara yol açabilir, o zaman devam göstermeyen ABD-Suriye işbirliği bu fay hattına ek baskı oluşturabilir." (ANKA)

Facebook

Youtube