Lokal

41 milyon dolarlık bağışın altında bir Türk ismi var. Rolling Stone, Led Zeppelin ve Ray Charles gibi isimleri müzik dünyasına kazandıran Atlantic Records’un kurucusu Ahmet Ertegün’ün eşi Mica Ertegün. Dünyanın sayılı eğitim kurumlarından Oxford Üniversitesi dün tarihinin en büyük bağışını aldı. Bağışı veren isim ise ünlü müzik adamı ve Atlantic Records şirketinin kurucusu Ahmet Ertegün’ün eşi Mica Ertegün.

Oxford Üniversitesi Rektörü Lord Patten, dün İngiltere’nin başkenti Londra’daki The British Academy’de düzenlenen davette “Burs programı, üniversitenin 900 yıllık tarihi boyunca beşeri bilimler dalında aldığımız en cömert destek” dedi. Mica Ertegün, kendisi ve 2006 yılında hayatını kaybeden eşi adına, “Mica ve Ahmet Ertegün Beşeri Bilimler Lisansüstü Eğitim Burs Programı”nın başlayacağını açıkladı.

‘Hayalim liderler yaratmak’

Mica Ertegün “Tarih, müzik, dil eğitimi, edebiyat, sanat ve arkeoloji konulu çalışmalar, Ahmet ve benim için yaşamdaki en büyük hazları oluşturuyordu. İçinde bulunduğumuz karmaşa ortamında insanları yakınlaştırıp birbirlerini anlama kapasitesini artıracak, daha insani bir dünya yaratmaya yardımcı olacak beşeri bilimleri desteklemenin önemli olduğuna inanıyorum. Oxford Üniversitesi’nde başlattığımız Mica ve Ahmet Ertegün Beşeri Bilimler Lisansüstü Eğitim Burs Programı’yla tüm dünyadaki zeki ve heyecanlı öğrencilere ilham vermeyi, kendilerini beşeri bilimler konusuna adamalarını sağlamayı hedefledik. Hayalim, bir gün Ertegün bursiyerlerinin tarihçi, filozof, arkeolog, yazar, besteci, din adamı ve devlet adamı olarak alanlarında lider olmasıdır” diye konuştu.

Led Zeppelin öncülük etti

Londra’da düzenlenen davette, bursun temellerinin 2008 yılında yapılan Led Zeppelin konseri sayesinde atıldığı belirtildi. Led Zeppelin üyeleri dağılmalarından 19 yıl sonra Londra’daki O2 Arena’da yakın dostları Ahmet Ertegün anısına bir konser düzenlemiş, biletleri satışa çıktığında müzik dünyasında yer yerinden oynamıştı. Yapılan çekilişle 20 bin bilete sahip olmak için tüm dünyadan 20 milyonu aşkın müzik tutkunu 125 sterlin ödedi. Oxford Üniversitesi rektör yardımcısı Andrew Hamilton “Konserde elde edilen gelir programa büyük bir ivme kazandırmıştır” dedi.

Ertegün Evi’nde kalacaklar

Mica ve Ahmet Ertegün tam burs programına dünyanın her köşesinden edebiyat, tarih, müzik, arkeolohi, sanat tarihi, Asya ve Ortadoğı çalışmaları alanlarında lisansüstü eğitim görmek isteyen öğrenciler başvurabilecek. Burs programına başlangıçta yılda 15 öğrenci kabul edileceği belirtilirken sonraki yıllarda bu rakamın 35’e çıkması bekleniyor. Programa kabul edilecek öğrenciler Oxford’un merkezinde bulunan ve son teknolojiyle donatılmış 5 katlı Ertegün Evi’ni kullanacak. Ertegün evinde kalan öğrencilere, kendilerinden sonra gelen öğrencilere tam zamanlı danışmanlık hizmeti karşılığında maaş da verileceği kaydedildi.

Oxford’a vermeyip ne yapsaydım?

Oxford Üniversitesi’ne bağış yapan Mica Ertegün, “Mica ve Ahmet Ertegün Yüksek Lisans Bursu’na 1000’in üzerinde başvuru geldi” dedi. Toplamda 41 milyon doların bağışlandığı program hakkında konuşan Rumen Mica, “Bizim durumumuz çok çok iyi. Hiç çocuğum yok. Başka ne yapsaydım, elmas mı satın alsaydım? Birçok insan hastanelere ve buna benzer kuruluşlara yardımda bulunuyor ama bence bu daha ilgi çekici” diye konuştu. Ertegün “Para New York’ta ama eğitim kültürü Oxford’da. Buraya geldiğim anda bunu hissettim” dedi.

Ahmet Ertegün kimdir?

Ahmet Ertegün’ü yakından tanıyan sanatçı dostlarının da katıldığı basın toplantısında ünlü sanat adamı adına hazırlanan kısa bir film de gösterildi. Atlantic Records şirketini kuran Ertegün; John Coltrane, Eric Clapton, Ray Charles, The Rolling Stones, Led Zeppelin ve daha birçok ünlü sanatçının kariyerine yön verdi. Kardeşi Nasuhi ile beraber blues ve soul hayranı olarak, R&B müziğinin caz tınılarıyla başarıyla harmanlanmasını sağladı. Rock and Roll’un ortaya çıkışı ise Ahmet Ertegün’ün yeni sanatçıları keşfetme, müzik türlerini şekillendirme ve modern kültüre katma konularındaki yükselişine katkı sağladı. Ertegün, Maryland Annapolis’de bulunan St. John’s College’da aldığı beşeri bilimler eğitiminin, hayatı boyunca tüm hayallerini gerçekleştirmesine büyük katkıda bulunduğuna inandı. Ertegün, 29 Ekim 2006’da New York’taki bir konseri sırasında düştükten sonra hastaneye kaldırılmış, 14 Aralık 2006 günü vefat etmişti.

TMSF Başkanı Şakir Gül, görevinin son gününde Demirel’in zulasını patlattı. Uzanlar'ın 196.5 milyon dolarının getirilmesini sağlayan TMSF, aynı başarıyı Murat Demirel'in Cayman Adaları'ndaki 22 milyon doları için de sağladı. Para, TMSF Başkanı'nın görev süresi dolduğu gün geldi.

Tasarruf Mevduatı Sigorta Fon'u (TMSF), Uzanların zulasının ardından Egebank'ın eski patronu Murat Demirel'in Cayman Adaları'ndaki zulasından da 22 milyon dolarlık tahsilat yapmayı başardı. Demirel'in zula parasının, TMSF hesaplarına, TMSF Başkanı Şakir Ercan Gül'ün görev süresinin dolduğu gün girmesi ise ilginç bir tesadüf oldu. Murat Demirel'in 22 milyon dolarlık zulasına ilişkin hukuk süreci 2005 yılında başladı. TMSF Demirel'in, Egebank'a el konulmadan önce paraların bir kısmını İsviçre'ye transfer ettiğini tespit etti.

Para dün TMSF hesabına geçti

İsviçre ile yapılan yazışmaların ardından paranın Amerikalı yatırım bankası Merill Lynch'te olduğu belirlendi. Bu kez ABD ile yazışmalar yapıldı. Demirel'in bu süreçte parayı Cayman Adaları'na transfer ettiği saptandı. İlk olarak hesapların dondurulmasını sağlayan TMSF hukukçuları, Cayman Adaları'nda da paranın iadesi için dava açtı. Cayman Adaları'ndaki mahkeme, paranın Türkiye'ye ait olduğu yönünde karar verdi. Ancak Murat Demirel bu kararı itiraz etti. Bu kez dava İngiltere Kraliyet Mahkemesi'ne taşındı. Mahkeme de, yaklaşık altı ay önce TMSF lehine karar verdi. Bu karar üzerinde Cayman Adaları'ndaki mahkeme tekrar konuyu ele aldı ve paranın Türkiye'ye iade edilmesini kararlaştırdı. TMSF ile Cayman Adaları yetkilileri arasında yaklaşık üç aydır yazışmalar sürdürülüyordu. Bu süreçte, TMSF galip geldi ve 22 milyon dolar dün TMSF'nin hesaplarına geçti. Demirel'in parasının, TMSF Başkanı Şakir Ercan Gül'ün görev süresinin dolduğu gün gelmesi ise ilginç bir tesadüf oluşturdu. TMSF eski Başkanı Ahmet Ertürk'ün görev süresinin dolmasının ardından iki yıllığına bu göreve atanan Gül'ün, BDDK ve TMSF başkanlarının görev süresini uzatan düzenleme ile yeniden atanması bekleniyor.

15 ülkedeki zulaların izi sürülüyor

TMSF, daha önce de Uzan Ailesi'ne ait İsviçre bankalarındaki 196.5 milyon doların Türkiye'ye getirilmesini sağlamıştı. Böylece batık bankacıların gizli hesapları konusunda ikinci başarı sağlanmış oldu. TMSF, halen 15 ülkede batık bankacılarının parasının izini sürüyor. Batık bankacıların yurt dışında milyarlarca dolarlık hesabı bulunduğu tahmin ediliyor.

Egebank'ın zararı 1.3 milyar $

9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'in yeğeni Murat Demirel'in patronu olduğu Egebank'a, 1999 yılında el konuldu. TMSF, bankaya el konulmasının ardından yaptığı incelemelerde, 1.3 milyar dolarlık zararla karşılaştı. TMSF, bugüne kadar Demirel Grubu'ndan sadece 145.4 milyon dolarlık tahsilat yapabildi.

5+5 düzenlemesi Meclis'e sunuldu

Başbakan Yardımcısı Ali Babacan'ın gündeme getirdiği BDDK ve TMSF başkanlarının görev süresinin 5 artı 5 olmasına ilişkin düzenleme TBMM'ye sunuldu. AK Parti Bursa Milletvekili Hüseyin Şahin ve arkadaşları tarafından hazırlanan teklife göre, TMSF ve BDDK Başkanı ve üyelerinin görev süresi, 6 yıldan 5 yıla düşürülecek. Kurul Başkanı ve üyeler bir defalığına yeniden atanabilecek. Meclis'e gönderilen teklifle, kanunda yer alan "Bu şekilde atananlar, bir defalığına tekrar atanabilir" hükmü yürürlükten kaldırılıyor.

Kaynak: Hüseyin Özay / STAR
 

1992 yılında Hocalı'da Ermeni askerleri tarafından katledilenlerin anısını yaşatmak ve acılarını paylaşmak üzere Georgia Eyalet Meclisi'nden 1594 sayılı tasarı onayladı.Başta Pax Turcica olmak üzere ABD'de faaliyet gösteren Azeri sivil toplum kuruluşlarının desteği ile çıkarılan tasarı ile katliamın 20. yıldönümüne denk geldi.

Georgia Eyalet Meclis üyeleri  Edward Lindsey (54th District), Tom Taylor (79th district), Doug Collins (27th district) ve Scott Holcomb'un (82nd District) çabaları ile meclisten geçen tasarı, Azeri diasporasının da bir başarısı olarak dikkat çekti.
 

Hükümetin, azınlık vakfı mülkleriyle ilgili düzenlemesinin ardından, 1936’da el konulan Galata Rum İlkokulu Vakfı’nın İstanbul’daki okul binası iade edildi. Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, iadenin tescil edildiğini açıkladı. Hükümetin azınlık vakıflarının el konulan mülklerine ilişkin düzenlemeye gitmesinin ardından, 1936’dan bu yana vakıfların edindikleri gayrimenkullerin hak sahibi olmasının da yolu açılmıştı.

Bu kapsamda Galata Rum İlkokulu Vakfı’nın İstanbul’daki okul binası da iade edildi. Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, MHP Yozgat Milletvekili Sadir Durmaz’ın konuya ilişkin sorusuna verdiği yanıtta, Vakıflar Kanunu’na eklenen maddeyle cemaat vakıflarının 1936 beyannamesinde kayıtlı olan taşınmazları ile sonradan edinilen, üçüncü şahıslara geçen taşınmazlarına ilişkin mülkiyet sorunlarının çözüme kavuşturulmasının amaçlandığını vurguladı. Arınç, konuyla ilgili yönetmeliğin Kasım 2011’de yürürlüğe girdiğini, cemaat vakıflarınca yapılacak başvuruların vakıflar meclisince karara bağlandığını anımsatarak, “Bu kapsamda henüz İstanbul’da bir adet cemaat vakfı Galata Rum İlkokulu Vakfı adına Beyoğlu İlçesi Hacımimi Mahallesinde bulunan mülkiyeti Maliye Hazinesine ait, altında 4 dükkanı olan okul vasıflı taşınmazın tesciline karar verildi” dedi.

13 azınlık vakfı başvuru yaptı

Hazırlanan yasayla azınlık vakıflarının 1936 yılından sonra edindikleri gayrimenkuller için hak sahibi olmalarının yolu açıldı. 1974’teki Yargıtay kararının ardından Hazine’ye devredilen ve azınlık vakıflarına geri verilecek yüzlerce gayrimenkul arasında çok sayıda bina, kilise, fabrika ve çeşmeler var. Galata’daki ilkokul binasının, 1936 yılında verilen beyannamede, vakfın mülkleri arasında gösterildiği ve 1974 yılından sonra Hazine’ye geçtiği öğrenildi.

NEVİN BİLGİN\\Star